top of page

The Walking Dead Dizi Yorumu: Biz Yürüyen Ölüleriz

"İnsanlık her zaman canlılardan çok ölülerden oluşmuştur" - Auguste Comte

the walking dead'de daryl dixon ve rick grimes ellerinde silahla birlikte kameraya doğru bakıyorlar
BU YAZIDA OLABİLDİĞİNCE AZ SPOILER VERMEYE ÇALIŞTIK ANCAK RİSK OKUYUCUYA AİTTİR.

The Walking Dead 11 sezonluk bir maraton ve bu maratonu bitirmiş bulunuyorum, tabii Cinemangoes için bir yapıt sonda çıkan siyah ekran ile bitmez, iyi bir yapıtın tamamlanması için yazısının yazılması, üzerinden geçilmesi gerekir. Bu yazımızda da efsane dizi The Walking Dead'den bahsediyor olacağım. Elbette Walking Dead öyle kolayca anlatılacak bir dizi değil ve çoğunluğun düşündüğünün aksine ben dizinin oldukça derinlikli bir yapım olduğunu düşünenlerdenim ve Walking Dead denince konuşulacaklar asla bitmez benim için. O halde Walking Dead dizi yorumumuza dizinin sinematik açıdan öne çıkan yönleriyle başlayalım.

the walking dead sahne arkasında rick grimes ı oynayan andrew lincoln selfie çektiriyor

Kıyamet Sonrası Doğallık

Walking Dead sinematik özellikleriyle fazla öne çıkarılmayan bir dizi olsa da, dizinin sinematik başarısının da burda gizli olduğunu düşünüyorum. Birçok sahnesinde el kameraları ile çekim yapılan dizide yönetmen ekibi doğal ve heyecanlı bir tempo yakalıyor. Dizi doğallığı nedeniyle sinematik bir gösteri ortaya koymasa da izleyicinin karakterlerin gerilimli fakat doğal günlerine ortak olamsını sağlıyor. Doğal ışık kullanımı ile de kasvetli bir gerçekçilik yakalayan dizi sinematografiyi, makyajları, kostümleri ve doğadan aldıkları ilhamı gerçekçi bir atmosfer yaratmak için birleştiriyor. Bu şekilde izleyici zombilerle dolu bir evrenin gerçekliği konusunda bir şüphe yaşamadan filmin doğallığına kapılabiliyor. Bölüm içinde bile yaşanan ani tempo değişimleri ise izleyiciyi bir kez daha dizinin kaotik dünyasının içine çekiyor. Tüm bunlar oyuncuların karakterleri ile özdeşlemiş performansları ile birleşiyor ve: TA DA Ortaya bir şaheser çıkıyor.

Dizinin teknik ve sinematik özelliklerinden bahsederken üzerinde özellikle durmak istediğim bir şeyse dizideki uzun plan çekimler. Özellikle 2000'lerden itibaren kullanımı artan uzun plan çekimler Walking Dead'de öylesine yerleştirlir ki bu çekimler bir karakterin gözleri olur bazen, bazense bir zombi sürüsünün içgüdüleri. Ustaca kullanılan bu çekmiler izleyiciyi dizinin bir parçası yapar ve karakterlerin maceralarına ortak oluruz bu çekimlerle. Dizi türünde uzun plan çekimlerin ustaca kullanımına bir örnek oluşturmasıyla da Walking Dead bir kez daha öncülüğünü kanıtlamaktadır.

lance hornsby arkasında commonwealth askeri varken the walking dead'de yürüyor
"Hala bir plan olduğunu düşünoyr, hala bir neden olduğuna inanıyorum." - Hershel Greene (Walking Dead)

Dünya'nın Sonunun Başlangıcı

Rick'in vurulması ile asıl hikayesi başlyan Walking Dead geniş karakter kadrosu ile bir son olarak görülen zombi istilası sonrası dünyaya karşı farklı bakış açılarını ele alır. Bunlardan ilk olarak bahsedeceğimiz, ilk bakışta belki de en cazip duran Commonwealth Yaklaşımı'dır. Zombi istilasını tarihin seyrinde bir olay olarak gören bu bakış açısında zombi istilası belki de dünyanın sonudur fakat bu sonun da bir başlangıcı olmalı ve insanlık son aşamasında gidebildiği noktaya kadar devam etmeli bu süreç de 'eski dünyadan' farklı olmamalıdır. Bir çocuk son gününde dahi dondurmasını yiyebilmeli, bir avukat son gününde mahkemeye çıkabilmelidir.

Commonwealth'in ismi ile adlandırdığımız bu yaklaşım yalnızca Commonwealth'te değil; Vali'nin Woodbury'si, Alexandria'nın ilk yılları da bu bakış açısı ile yönetilmiştir. Commonwealth'te bu modern bakış açısının altı sınıflı düzenle ve adaletsizliklerle doldurulmuşken, Woodbury halkı Vali'nin yönetimini kabul edememiş, Alexandria ise asla ilk düzenine geri dönmeyi başaramamıştır. Belki dizide bu sistem eleştirilmekte belki de sistemin yürümesine engel olanlar suçlanmaktadır fakat tüm örneklerinde görüldüğü üzere modern sistemler modern olmayan bir dünya için geçerli olamayacaktır. Belki de zombiler bu düzen için fazla adaletlidir, belki de modern olan onlardır.


genç rick the walking dead'de elinde silah ile karşıya bakıyor
"Yaşadığımız dünya değişti, ama bizler hayatta kalmak için savaşmayı bırakmayacağız. Hepimiz bir araya gelirsek, yeniden bir düzen kurabiliriz." - Rick Grimes (Walking Dead)

İdeal Bir Yokoluş

Walking Dead'de yer verilen bir diğer bakış açısı ise Hilltop ve Alexandria'da Rick, Maggie ve dizinin ana karakterlerinin birçoğunun görüşü olan adil ve eşit bir ideal ortak yaşam görüşüdür. Bu görüşe göre, herkesin eşit olduğu bir düzen mümkündür ve bu sistem insan için en doğalıdır. Doğal bir adalete, doğal sınıflara ve doğal ilişkilere dayanan bu sistemde özgür bir halde yaşayan insanlar birbirlerine yardımcı oldukları, herkesin eşit olduğu bir sistemi de doğal bir biçimde kuracaklardır. Hiçbir zorlama barındırmayan bir sistem oluşuyla da uzun vadeli ve insan yapısı ile uymlu bir yöentim sağlanacaktır.

Rick'in 'Dünya bizlerin, biz yaşayanlarız!' sözünü söylediği konuşmasında bahsettiği bu görüş ilk sezondan son sezona kadar değişimlere uğramış, bazen güçlenmiş, bazen saldırılara maruz kalmış ancak asla yıkılmamıştır. Bu yönüyle dizide doğal insanın formuna uygun olarak yaratılmış bu dinamik sistem dizinin başından sonuna ayakta kalmayı başarmış tek sistemdir. Belki insan doğal bir seyirde eninde sonunda huzura ulaşacaktır.


negan elinde lucille ile the walking dead ana karakterleriyle konuşuyor
"Sahip olduğun şeyi korumazsan er ya da geç başkasının olacaktır." - Negan (The Walking Dead)

Büyük Zombi Küçük Zombiyi Yer

Bana göre dizinin tepe noktalarından biri olan Negan'ın diziye dahil oluşu ile en net temsiline ulaşan bu sistem Rick'in barışçıl sistemine bir düşman olmuş ve barışın yerine gücü getirmiştir. Vali'nin Woodbury’yi dönüştürmek istediği, Commonwealth'in duvarlarının ardında saklanan bu görüşü Negan en saf haliyle uygulamıştır. Negan'ın Sanctuary'sinde tam bir kaos hakimdir. Bu kaos dizi boyunca hızla büyümüş ve aynı hızla çökmüş fakat izleri asla yok olmamıştır.

Negan dizi süresince Rick'e saldırmış ve onu kovalamak için bir fareymişçesine kullanmak istemişse de aslında bu iki karakterin düzenleri birbirinden çok farklı değildir. Negan için de insan doğasına uygun yaşamalıdır fakat insan bir yok edicidir. İnsan bencil bir canavardır ve herkes birbirinin aynısı bir yırtıcıdan farksızdır. Herkes Negan'dır, Negan herkestir. Negan herkesdir çünkü o olmasa insanlar birbirlerine yer bitirir ve geriye hiçbirşey kalmaz. Negan bu kaosun sınırlandırıcısı, kaosu yıkımdan güç kaynağına çeviren bir liderdir. Negan'ın Sanctuary'si yıkılsa da onun bakış açısı pek çok başka sistem ve karakterin içinde varolmuştur. Rick'in ideal sisteminin dizide yıkılmayan tek sistem olduğunu söylemiş olsak da Negan'ın bu bakış açısı asla geçerliğini kaybetmeyen bir gerçektir. Negan ne kadar zalimce işler yapmış ve kendi zalimliği altında ezilmiş olsa ve yaptıklarından pişman olmuş olsa da belki de asla haksız olmamıştır. Rick'in doğal ve ideal insanının içinde her zaman bir yıkım ateşi, bir canavar varolamya devam edecektir.


Tüm bunlardan önce ne olduğumu mu merak ediyorsun? Bir hiçtim, hiçkimseydim. - Daryl Dixon (Walking Dead)

Bireyin İsyanı

Walking Dead'de bir yokoluş senaryosuna karşı geliştirilen sistemler ve görüşlerden bahsettik fakat tüm karakterlere bakıldığında bu bakış açılarından herhangi birine uymayan birçok karakterle karşılaşırız. Bunların bazıları yalnızca içinde bulundukları sisteme uyum sağlamaya çalışan çoğunluğun parçasıyken bazıları ise hiçbir sistemi kendileri ile tam olarak uyumlu bulamayan kesimdir. Bu kesimin en net üyeleri Daryl, son sezonda Negan, Hornsby gibi karakterlerdir. Üç karakter birbirinden oldukça farklı olsa da hiçbiri parçası bulundukları sistemi tam olarak kabul edemezken, herhangi başka bir bakış açısını da daha cazip bulmamaktadır. Daryl'ı aile kavramı, Negan'ı geçmişinden dolayı pişmanlığı, Hornsby'yi ise güç arayışı içinde yaşadıkları sisteme bağlamakta fakat hiçbiri kendilerini tam olarak bu sistemlerin parçası olarak görmemektedir.

Dizideki asi karakterlerin varlığı bireyselliğin ve düzensizliğin egemen olduğu bir sistemi önerebilecek olsa da bu öneri Fısıldayanlar'ın dizideki yerinden ötürü bir bakıma rededilmektedir. Fısıldayan'lar kendi düzensizlikleri içinde kaybolarak insanın uyumsuz doğasına rağmen bir sisteme ve bir düzene ihtiyacı olduğu hissetirilmektedir. Bu yüzden dizide bireysellik sistemleştirilemeyecek yalnızca yaşanabilecek bir olgu olarak sunulmaktadır ki bu durum kendi hayatına yabancılaşan insanların durumunun bir alegorisinden başka bir şey değildir.


the walking dead rick grimes gibi ana karakterler yolda yürüyorlar efsanevi sahne
"Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz, ve sonra yaşamaya devam ediyoruz. Ama Washington'da ne bulursak bulalım, iyi olacağımızı biliyorum. Çünkü işte bu şekilde hayatta kalıyoruz. Kendimize diyoruz ki biz yürüyen ölüleriz." - Rick Grimes (Walking Dead)

Biz Yürüyen Ölüleriz

Yazımızda zombi istilası sonrası dizide anlatılan birçok bakış açısından bahsettik. Rick'in doğal insan bakış açısının yıkılma tehlikeleri, onlarca kayıp ve hala da yıkılma riskinin bulunmasına rağmen ayakta kalışı dışında diğer tüm sistemlerin çöküşünü anlattık. Bu açıdan dizide doğal insanın barışçıl yapısına dair bir umut penceresi bırakılsa da doğal insana dair her düşünce gibi Rick'in düşüncesi de süphe ile aktarılıyor. Rick'in insanlara güveni biçok zaman sarsılıyor ve dizi insanın doğal yapısına umutlu ancak şüpheci bir bakış açısıyla yaklaşarak son buluyor. Öyle ki Daryl'ın "Biz yürüyen ölüler değiliz" konuşmasına karşılık Rick'in tam tersini idaa ettiğini görüyoruz fakat Rick'in "biz yaşayanlarız" ve "biz yürüyen ölüleriz" sözleri birbiri ile tam zıt noktada bulunuyor. Dizi birkez daha şüphe dolu ve sorgulayıcı bir bakış açısıyla okura o soruyu yöneltiyor: "Başından beri yürüyen ölüler insanlar mıydı?" Daha da ötesinde insanın en üst hali "yürüyen ölü" hali midir? Belki biz zombilerle savaşmıyoruz ancak zombiler başkalaşmış, yabancılaşmış, içleri boşaltılmış birer insan değil midir? Günümüzde içi boşaltılan modern insandan ne farkı vardır o zaman aylakların? İnsanın bu aylaklar sürüsü içerisinde bir şansı bir umudu var mıdır yoksa Rick'in de şüpheye düştüğü gibi yaşayan ölülerle dolu bu dünyada hayatta kalmanın tek yolu onlardan biri olmak mıdır?


Bu yazımızda The Walking Dead'in görünenin ardındaki sorularına odaklanırken dizinin neden bir efsane olduğundan söz ettik. Benim için Walking Dead bitmez bir maceradır ve hepimizin hikayesidir ancak bu yazımızda bir ışık tutmak istedik Walking Dead'in karanlık dünyasına. Çünkü bu karanlıkların ardında, her zombinin geçmişinde bir yaşam ve bir mesaj yatar. Umarız bu yazıda da bir mesaj verebilmişizdir. Eğer maceralarla düşündüren başka yapımlar isterseniz bunları denemelisiniz:



Comentários


bottom of page