top of page

Yüzüklerin Efendisi Gerçek Mi?

Updated: Apr 24, 2021

“Hayalgücü gerçekliğe karşı bir savaşta tek silahımızdır.”

Lewis Carroll



Bir sinema sever olarak kardeşimle otuzdan fazla gerçek hayata dayanan film izledim ancak bu filmlerin gerçek yaşama dayandığı söylense de çoğu bana da kardeşime de inandırıcı gelmedi ve gerçekten de izlediğimiz bu tarz bir filmi her araştırışımızda filmin küçük bir gerçeğin üzerine katlarca abartı ve fazlasıyla dram konularak yapılarak seyircilere sunulduğunu öğreniyoruz. Çoğu film de bu yanlışları gizlemeyi kesinlikle başaramıyor. Bu nedenle biz de filmde anlatılan şey sıradan bir hikâye gibi gösterilmeye çalışılsa da inanmıyoruz, inanamıyoruz. Biz bu gerçek olduğu idda edilen filmlere kıyasla birbirleriyle rekabet içinde olan cüceler, insanlar, Hobbitler ve elflerin ortak bir amaç için bir araya gelmesi ve uzun bir maceraya atılmalarını, bu macera sürecindeki duygularını, kişiliklerini ve ilişkilerini gelişimini daha inandırıcı buluyoruz. Eğer henüz anlayamadıysanız sizi cüceler, elfler, insanlar ve Hobbitlerle birlikte bir serüvene çıkmaya, Yüzüklerin Efendisi'nin mucizevi dünyasına davet ediyorum.

Bu yazımda Yüzüklerin Efendisi'nin tamamıyla hayali bir kitap ve film olmasına rağmen nasıl, birçok filmden daha inandırıcı durduğundan bahsedeceğim. Film, çekim teknikleriyle diğer fantazi ve aksiyon filmlerinden senaryosuyla birçok gerçek hayattan esinlenerek yapılmış filmden daha inandırıcı duruyor. Kitabı okuyanlar tarafından dahi beğenilmeyi başaran Yüzüklerin Efendisi film üçlemesi, bizce en başarılı kitap uyarlamalarından birisi olsa da bu yazıda filmin bu özelliğinden değil, 3. filmin sonunda izleyicinin Hobbitlere inanmasını sağlayacak kadar inandırıcı oluşundan bahsedeceğim.

Peter Jackson ve CGI

Günümüzde Yüzüklerin Efendisi gibi çok fazla hayali öğe içeren filmler genellikle tamamıyla CGI (Computer-generated imagery) ile çekilir. Bazen bütün karakterlerin sahneleri ayrı ayrı çekilir ve sonradan özel efektle bir araya getirilirler. Örneğin Avengers filmlerinde Robert Downey Jr. tek renk eşofmanlarını giyer, sete gider, RDJr'ın eşofmanlı sahneleri çekilir ve eşofmanın tek renk olması sayesinde üzerine kostüm konulur ve Ironman karakteri yaratılmış olur. Senaryoda bir değişim olursa RDJr'ın sete gitmesi gerekmeden sadece CGI ile ağzı oynatılarak bazı şeyleri söylemesi sağlanabilir. Ancak, bu yöntem çoğu sinema severin gözüne batar ve CGI sahte görünür. Peter Jackson ve çok sevdiğimiz başka bir yönetmen olan Christopher Nolan gibi yönetmenler ise CGI'ı kendilerine yardımcı olması için kullanır. Peter Jackson, Yüzüklerin Efendisi kitaplarındaki mekanların önemini anlamış ve CGI'yı bu mekanları yaratırken ustaca kullanmıştır. Sinemada bir sahneyi izlerken karakterler ve karakterin çevresindekiler gibi odaklandığımız ve geriye kalan arka plan gibi odaklanmadığımız unsurlar vardır. Birçok filmde herşey özel efektlerle yapılır ve bu durum seyircinin gözüne batar. Peter Jackson ise bahsettiğim dikkatimizi çeken tüm unsurları gerçek modeller ve dekorlar kullanarak yaratır. Örnek olarak, sahnede Gandalfın etrafındaki ağaçlar gerçekken Gandalf'tan uzak olan ağaçlar CGI ile konulur, bu şekilde filmdeki özel efektler göze batmaz. Aynı tekniği Nolan'ın çoğu filminde ve Jurassic Park filmlerinde de görebilirsiniz.

Aynı şekilde Peter Jackson filmin savaş sahnelerinin çekimi için özel efktlerle birkaç insanı çoğaltmak yerine 5,000 yay ve 10,000 ok, zırh yapımı içinse 45,000 den fazla sayıda zırh paraçası satın alınmasını istemişitr. Bunun yanında yaklaşık 10,000 Orc kostümü yapılmıştır. Bu kadar çok malzeme ne kadar maliyetli görünse de CGI'ın gerektirdiği bütçeyle kıyaslanınca film, bu şekilde daha gerçekçi durmasının yanı sıra bütçeden tasarruf da etmiştir.


Oyuncu Seçimi

Yüzüklerin Efendisi serisi her açıdan özenle çekilmiş bir film. 5 kişiden oluşan bir "Oyuncu Seçim Departmanı" olan Yüzüklerin Efendisi'ndeki Orlando Bloom, Viggo Mortensen, Cate Blanchett, Christopher Lee ve tabii ki de çok sevdiğimiz oyuncu Elijah Wood gibi isimler olsa da filmdeki rollere başvuran diğer oyunculara bakınca bizler Tek Yüzük'ü görmüş Frodo gibi bir süre öylece listeye baktık. Rol için başvuran oyuncular arasında senaryoyu anlamayan Sean Connery'den, Aragorn rolü için kapışıp en sonunda ikisi de alamayan Nicholas Cage ve Russel Crowe'a kadar birçok oyuncu var. Benim en çok ilgimi çeken isimlerden bir tanesi ise Legolas'ı oynamak için başvuran Jake Gylennhall oldu. (Üzgünüz Jack ama Orlando Bloom dışında kimse oynayamazdı bu rolü.) Filmde daha ara karakterler sayılabilecek Boromir, Eowyn ve Faramir gibi karakterler için bile Uma Thurman ve Liam Neeson gibi çok başarılı oyuncuların başvurduğunu görüyoruz, hatta Uma Thurman'ın rol için başvurmasının en büyük nedenlerinden biri bir zamanlar evli olduğu Ethan Hawke'ın bir Yüzüklerin Efendisi kitap serisi hayranı olması. Rol başvurularında Christopher Lee'nin Gandalf rolü için başvurmuşken, istediği rolün düşmanı sayılabilecek Saruman rolüne seçilmesi gibi ilginçlikler de var. Kısacası, Yüzüklerin Efendisi oyuncularının seçimi, kitaptaki karakterlere birebir uyuncaya kadar devam etmiş ve oyuncuların o rolü oynayabilecek en iyi oyuncular olduğundan emin olunana kadar film çekimi başlamamış.



Senaryo

Yüzüklerin Efendisi'ni bu kadar sürükleyici ve gerçekçi kılan özelliklerinden birisi ise senaryosu. Bu nedenle filmin senaryosu hakkında iki farklı noktadan bahsedeceğim. İlki, yukarıdaki resimden de anlayabileceğiniz gibi oyuncuların senaryoyu değiştirmeye, hakkında sorular sormaya ve senaryoyu anlayana kadar tüm filmi bekletmeye hakkı olmasıdır. Çoğu filmde oyunculara replikleri verilir ve oyuncular nerede kullanılacağını veya anlamını dahi bilmedikleri sahneleri repliklerine göre oynarlar. Yüzüklerin Efendisi'nde ise Peter Jackson ve ekibi oyunculara her sahneden önce sahnenin anlamını anlatmakta ve herkese senaryo hakkında sorular sormak için vakit ayırmakta, gerekirse senaryoyu oyuncuların sorularına göre değiştirmektedir. Bu şekilde oyuncular çekilecek sahneleri daha doğal ve sahnenin duygusuna göre oynayabilmiştir. Bu durum filmlerin çekimini uzatsa ve yapım şirketini sinirlendirse de Peter Jackson'ın kendine has çekim yöntemlerine kimse karşı çıkmak istememiş ve ona istediği kadar zaman vermişlerdir. Bu şekilde oyuncuların görüşlerine göre senaryosunu düzenleyen yönetmenlerden bir başkası ise filmlerinin her sahnesi bir anlam içeren Martin Scorsese. Eğer bir Scorsese yazısı istiyorsanız blogumuzu takip etmeyi unutmayın. (Reklam zamanı)

Blogumuzun reklamını da yaptıktan sonra Yüzüklerin Efendisi'nin senaryosunu bu kadar güzel yapan bir diğer özelliğe geçiyoruz. Bu özellikle de tabi ki senaryonun çok derin konular içermesi... Demeyeceğim çünkü bunun ne kadar klişe olacağını tahmin edebiliyorum. Filmi diğer filmlerden ayıran özelliği, senaryonunun oyuncuların ve film ekibinin yorumlarına göre şekillenmesine rağmen sistematik bir şekilde yazılmış olması. Sistematik bir şekilde diyerek anlatmak istediğim şey; film arkadaşlık, aşk, saygı gibi temaları işlese de ana olarak odaklanmak istediği konu iyi-kötü çatışması. Bu tarz durumlarda yan temalardan birine fazla odaklanarak, ana temayı vermeyi unutan filmlerin tersine Yüzüklerin Efendisi, tüm yan temaları, ana çatışmayı anlatmak için kullanıyor ve ana konusundan asla uzaklaşmıyor.


Küçük Hobbitimiz Frodo gibi sizin de blogumuzun bu yazısının sonuna gelmemize çok üzüldüğünüzü biliyorum ancak Yüzüklerin Efendisi'nin ne kadar mükemmel bir film olduğunu açıkladığımız yazımızı artık bitirmemiz gerekiyor. İyilik ve kötülüğün çatışmasında yaşanan ihanetleri, arkadaşlıkları, savaşları, acıları ve mutlulukları anlatan 3 filmlik Yüzüklerin Efendisi birçok gerçek hayattan alınmış filme göre daha inandırıcı ve birçok macera filmine göre de çok daha derin anlamlar taşıyor. Çekiminden yazılışına, oynanışından izlenişine, her açıdan çok beğendiğimiz Yüzüklerin Efendisi'nin neden bu kadar inandırıcı ve başarılı olduğu anlattıktan sonra siz okurlara yalnızca bir görev düşüyor, eğer filmi izlemediyseniz Hobbitler, elfler, cüceler ve insanlarla yan yana Sauron ve Orclara karşı 3 filmlik bir maceraya çıkmak ve tabii ki de blogumuzu okumaya devam etmek.


Tek Yüzük'ün yükünü taşımaktan yoruldaysanız beğenebileceğiniz diğer filmler:








Comments


bottom of page