Modern Gerilimin Babası
- Alphonso
- Apr 24, 2021
- 3 min read
Updated: Jul 31, 2021
“Onlara zevk verin. Bir kabustan uyandıkları zevkle aynı zevki.”
― Alfred Hitchcock

Eğer, şaşırtıcı sonlarıyla beyninizi yakan, tüm sahneleri estetik duran, film boyunca heyecanını hiç yitirmeyen, karmaşık kişiliklere sahip karakterler içeren, iyi görsel efektlere sahip, etkileyici müziklerle seyirciyi duygudan duyguya sokan, karmaşıklığına rağmen mükkemmel bir senaryoya sahip olan fimleri veya Scorsese'nin, Coppola'nın, Spielberg, Fincher ya da Lynch'in filmlerini seviyorsanız, Alfred Hitchcock filmlerini de seveceksinizdir. Nasıl bu kadar fazla film özelliğinin ve bu kadar fazla yönetmenin yalnızca tek bir yönetmene bağlandığını merak edebilirsiniz. Alfred Hitcock filmlerinin bu film türlerinden herhangi birini veya bu yönetmenlerin herhangi birini seven herkes tarafından beğenilmesinin nedeni bu filmlerin hepsini aslında Hitchcock'un bulmuş olması. Tabii ki de Hitchcock'un bir zaman yolcusunu olduğunu ve aslında bütün filmleri onun çektiğini iddia etmiyorum ancak eğer bugün yüzlerce kaliteli film olmasının sebebinin Alfred Hitchcock'un 1922 yılında eline kamerasını alması ve ölümüne kadar da asla bırakmaması olduğunu söylemeye çalışıyorum. Karşınızda modern gerilimin babası Alfred Hitchock.

Mise en Scene
Türkçesi "mizansen" olan "mise en scene" havalı bir sözcük gibi dursa da sahnedeki dekorlar, ışık, oyuncuların kıyafetleri, makyajları ve kamera açısı gibi sahnenin görünümünü etkileyen herşey anlamına geliyor. Ancak, mise en scene'in tanımı bu kadar kısa değil. Mise en scene, aynı zamanda tüm bu görsel unsurların seyircide yaratacağı etkiyi de kapsayan bir kavram. Mise en scene bu özellikleriyle sinemanın tiyatral yanı olarak da görülüyor. Günümüzde bu yöntem birçok filmde kullanılsa da, modern filmlerde bu tekniği etkin olarak kullanmaya başlayan ilk yönetmen A. Hitchcock'tur. Hitchcock filmlerinde, merak duygusu uyandırmak ve gerilimli bir ortam sağlamak için daralan koridorlar, perdeleri kapalı camlar, açık alanlarda bile etrafı binalarla çevrili dar ve klostrofobik alanlar kullanmıştır. Bu yüzden de Hitchcock filmlerinde arkanızı bir katil çıkmaması için kontrol ederken, kuşların size saldırıp saldırmadığından emin olmak için pencereden dışarı dışarı bakıyorsunuz.

Korkmuyorum, Sadece Gerildim
Bazı insanlar hayvanlardan, bazıları karanlıktan, bazıları yükseklikten, bazıları kapalı alanlardan korkar. Ancak merak etmeyin, Hitchcock'da herkese yetecek kadar film var. Hitchcock'a kadar tüm filmler insanları güldürmek, eğlendirmek, bazen ise hüzünlendirmek için çekilirdi, Hitchcock ise insanların korkularından esinlenerek film yapmayı tercih etti. Her filmde bir korkuyu kendine konu olarak seçerek, filmin geri kalan kısmını yalnızca gizemli bir şekilde çekti. Bu nedenle, Hitchcock filmlerinde herkesin "Korkmadım, sadece gerildim." demesinin sebebi aslında filmden değil, filmin aklımızda canlandırdığı korkular nedeniyle gerilmemizdir. Yani siz bir adamın yükseklik korkusuyla mücadelesini (Vertigo) gördüğünüzde, sahip olduğunuz ya da olmadığınız yükseklik korkusu aklınıza geliyor ve bu korku hakkında düşünmek sizi geriyor. Bu şekilde, Alfred Hitchcock, zamanının sinema anlayışına karşı çıkışı sayesinde, bugünün sinema anlayaşının önemli bir parçasını oluşturmuş oluyor.

Tek Plan Çekimler
Yukarıda gördüğünüz resim Alfred Hitchcock'un "Rope" adlı filminden bir sahneye ait olmasının yanında filmin sahip olduğu tek sahneden bir resim çünkü bu filmde yalnızca bir sahne var. Film boyunca asla sahne değişimi olmuyor ve filmin başlamasından itibaren kamera 1 saatten uzun bir süre sürekli olarak aynı mekandaki olayları görüyoruz ve filmde bir tane bile sahne değişimi yok. İşin en ilginç yanı ise Alfred Hitchcock'un film için kullandığı kameranın en fazla 20 dakikadan biraz kısa bir süre çekim yapabilmesi. Herkesin kafasını yeterince karıştırdığımıza göre bu illüzyonun nasıl gerçekleştiğini anlatmaya geçebiliriz. Film aslında 10 tane sahneden oluşuyor ancak seyirciye bu 10 sahne tek bir sahneymiş gibi gösteriliyor. Bunun için Hitchcock, sahnenin bazı bölgelerine odaklanarak, bu noktada sahneyi durdurup, kamerayı tekrar hazırlayıp aynı noktadan devam ediyor. Örnek olarak kameranın çekim süresinin bitimine yakın bir anda kamera bir masanın bacaklarına odaklanıyor, bu noktada sahne bitiyor, oyuncular oldukları yerde duruyor, Hitchcock kamerayı tekrar hazırlıyor ve aynı noktadan çekim devam ediyor. Bu şekilde film tek parçaymış gibi gösteriliyor. Bu teknik filmin geriliminin bozulmamasına yardım ediyor. Günümüzde saatlerce çekim yapabilecek kameralar olsa da, 2 saat boyunca oyuncuların ve ekibin hiç hata yapmadan çekim yapması zor olduğu için, tek plan filmlerde veya sahnelerde bu teknik kullanılıyor.

Modern gerilimin yaratıcısı ve sinema tarihini etkilemiş bir yönetmen olan Hitchcock'un filmlerinde fark ettiğimiz ve bugün dahi filmlere gizem ve gerilim katmak için kullanılan teknikleri listelediğimiz yazımızın sonuna geldik. Onlarca filmiyle, tüm sinema severleri derinden etkilemiş Alfred Hitchcock'un bunlar gibi daha birçok tekniği bulunabilir. Eğer yönetmenlerin teknikleri ile ilgiliyseniz mango kardeşimin "Methods of masters: All unique and beautiful" başlıklı yazısını okuyabilir, daha çok Türkçe ve İngilizce yazı gelmesi için anasayfadan bizlere düşüncelerinizi yazabilir ve blogumuzu okumaya devam edebilirsiniz.
Hitchcock olsa bu filmleri beğenirdi:
Comments